RESULÜ EKREM (S.A.V)İN YÜKSEK HİLMİ (YUMUŞAK HUYLULUĞU) VE AFV-Ü KEREMİ (BAĞIŞLAMASI VE İKRAMI) - 188


188- Fahr-i Kâinat Efendimiz, son derece hilm ile, afv-ü kerem ile vasıflanmış idi. Kızılacak
yerlerde sükûnetini muhafaza eder, mübarek hayatına kastedenleri bile affederdi. Uhud gazasında
mubarek bir dişi şehid edilmiş, güzel yüzü kanlar içinde kalmış olduğu halde yine düşmanlarına beddua
etmemiş, “Yarabbi! Kavmime hidayet et, çünkü onlar bilmiyorlar”2 diye niyazda bulunmuştu. “Niçin
bunlara beddua etmiyorsun?” diyenlere: “Ben lanet edici olarak gönderilmedim, insanları Hak yoluna
ALLAH’ın rahmetine davet için gönderildim”3 diye cevap vermişti.
Mekke-i Mükerreme’yi fetih buyurdukları gün Kureyş hakkında Peygamber (S.A.V) Efendimiz’in
gösterdiği lûtuf ve ihsanı da, onun ne kadar affedici olduğuna şahittir.

1 Aclûni, Keşful Hafa; No:922; 1/288 – Deylemi, Firdevs; No:394; 1/116
2 Buhari; Enbiya:52; No:3290; 3/1282, Taberâni, el-Mucemu’l-Kebir; No:5694; 6/120
3 Müslim; Birr:24; No:2599; 4/2006