UMRETÜ’L-GAZA VE MU’TE SAVAŞI 153-156

UMRETÜ’L-GAZA VE MU’TE SAVAŞI
153- Fahrülmürselîn (S.A.V) Efendimiz, hicretin yedinci senesi Zilkade ayında Umre = Kâbe-i
Muazzama’yı tavaf ve sa’y1 niyetiyle Medine-i Münevvere’den çıktı, iki bin kadar Ashab-ı Kiramı
yanında bulunuyordu. Ashab-ı Güzin’den meşhur şair Abdullah b. Revaha da önünde yürüyerek güzel
güzel manzumeler okuyordu. Resulü Ekrem (S.A.V) Hazretleri Hudeybiye barış anlaşması gereğince
Mekke-i Mükerreme’de yalnız üç gün kaldı, sonra Medine-i Münevvere’ye geri döndü.
Bu umre, hicretin altıncı senesinde yapılması istenilip Hudeybiye hadisesi sebebiyle yapılamamış
olan umreye bedel olduğundan, buna “Umretü’l-kaza = umrenin kazası” denilmiştir.
154- Mûte savaşına gelince, bu da Peygamber (S.A.V) Efendimiz-in hicretinin sekizinci senesinde
vaki olmuştur. Şöyle ki, Resulü Ekrem (S.A.V) Efendimiz, Busra valisine Haris b. Umeyr ile bir kıymetli
mek-tup göndermişti. Haris, Şam diyarında Mu’te denilen yere varınca elçi olduğu bilindiği halde Rum
Kayseri’nin kumandanlarından Şürahbil tarafından şehid edildi. Bu sebeple Şürahbil üzerine üç bin kişilik
bir İslâm ordusu gönderildi. “Vadilkura” da düşman ile savaş yapıldı, ilk hucumda düşman bozuldu,
İslâm ordusu “Maan”a vardı. Kayser’in yüz bin kişiden fazla bir ordu çıkardığı işitildi, fakat İslâm ordusu geri dönmeyip Mu’te’ye doğru yürüdü, bu yerde şiddetli bir harbe tutuştu.
155- Mu’te savaşında İslâm sancağını tutan Zeyd b. Harise, sonra Cafer b. Ebi Talib, daha sonra
Abdullah b. Revaha Hazretleri şehid düştüler. Sonunda orada bulunan Seyfullah - ALLAH’ın kılıcı unvanına
sahip bulu-nan meşhur Halid b. Velid İslâm askerini başına topladı, o gün muvaffa-kiyetle savaştı. Ertesi gün
yine arslanca savaşa başladı, ordunun iki kolunun yerlerini değiştirdi, müslümanlara yardım gelmiş zannıyla
düşmanın gözü yıldı ve en sonunda düşman ordusu bozulup geri çekildi. Hz. Halid de bunu fırsat bilip İslâm
ordusu ile Medine-i Münevvere’ye döndü.
156- Müslümanların Romalılar ile yaptıkları ilk savaş, Mu’te savaşıdır. Bu savaşta üçbin
müslüman, yüzbin Rum’a üstün gelmişti ki bu savaş, Ashab-ı Kiram’ın ne kadar yüksek manevî bir
kuvvete sahip bulunmuş olduklarını ispat etmeye yeterli olur.
Bu savaş, Mute’de sürerken Resulü Ekrem Efendimiz, savaş mey-danında neler olduğunu, gözleri
önünde oluyormuş gibi görüp biliyordu, İslâm sancaktarlarının şehid düştüklerini mübarek gözleri yaşlar
akarak yanındaki Ashab-ı Kiram’a haber veriyordu. Hz. Cafer (R.A)’ya kesilen iki koluna bedel ALLAH
tarafından iki kanat verildiğini de beyan buyurdu. Bunun için bu muhterem şehide Cafer-i Tayyar
denilmiştir. ALLAH Teâlâ bütün Ashab-ı Kiram’dan razı olsun, âmin.

1 Bak: Hac kitabı, Madde: 13,39/12