MÜZNİBANE BİR NİYAZ
1. Afvet ilâhi! Sen beni muhtacı rahmetim,
2. Gelmekteyim huzuruna yaklaştı rıhletim.
3. Geçmektedir vatanda garibane günlerim,
4. Ben şimdi öz evimde giriftarı gurbetim.
5. Erdir beni visaline Ma’bud-i Akdesim,
6. Döndüm hilâle kalmadı hicrana tâkatim.
7. Mahveyledi hayatımı gafletle rüzgâr,
8. Geçti bütün heva ile ömri muvakkatim.
9. Andıkça seyyiatımı, muzlim hayatımı,
10. Yakmaktadır derûnümü ahı nedametim.
11. Ben müznibim, bu belli, fakat bir muvahhidim,
12. Bir dilfikâr bende-i şahı risaletim.
13. Lütfen beni bağışla habib-i nezihine,
14. Lâhûtî bir saadete dönsün şekavetim.
15. Olsun ilâhî! Bir ebedî feyze cilvegâh,
16. Zikrinle son nefeste lisan-ı sadakatim.
17. Nurunla ruşen eyle karanlık mezarımı,
18. Dönsün riyaz-i cennete hâki mezelletim.
GÜNAHKARÂNE BİR YALVARIŞ
1. Ey ALLAH’ım! Sen beni affet, rahmetine muhtacım.
2. Yolculuğum (ölümüm) yaklaştı huzuruna gelmekteyim.
3. Vatanda günlerim garibane geçmektedir.
4. Ben şimdi öz evimde gurbete tutulmuşum.
5. Ey Mukaddes Ma’bud’um! Sana kavuşmayı bana nasip eyle.
6. Hilale döndüm (iki büklüm oldum) ayrılığa gücüm takatim kalmadı.
7. Gafletle geçen zaman hayatımı mahveyledi
8. Geçici ömrüm tamamen heva-i heves ile geçip gitti.
9. Günahlarımı, kapkaranlık hayatımı hatırladıkça,
10. İçimi pişmanlık “aaah”larım yakmaktadır.
11. Ben günahkarım. Bu belli! Fakat ALLAH’ın birliğine inanan bir kimseyim.
12. Ben, Rasüllerin şahı Hazret-i Muhammed (S.A.V)‘in bağrı yanık bir kölesiyim.
13. Lütfen beni tertemiz habibine bağışla ki
14. Bedbahtlığım, kötü halim Rabbani bir saadete dönsün
15. Ey ALLAH’ım! Bir ebedi feyze görünme yeri olsun
16. Dosdoğru dilim, seni son nefeste zikretmekle
17. Karanlık mezarımı nurunla apaydınlık eyle
18. Yattığım toprak cennet bahçelerine dönsün.
Ömer Nasuhi Bilmen’e ait bir şiir.
“AH MİNELMEVT = AH ÖLÜM”
Ey zair-i kabrim bana şefkatle nigâh et
Ey kabrimi ziyaret eden! Bana şefkatle bak.
Yâd eyleyip ahvâl-i sefîlanemi âh et
Sefil hallerimi hatırlayıp âh et.
İm'ân ile bak tercûme-i hâlimi söyler
Dikkatle, iyice bak, hayat hikayemi söyler…
Kabrimde temevvüc eden otlar ve çiçekler
..Kabrimde dalgalanan otlar ve çiçekler.
Sevdaya sabâvette giriftâr idi gönlüm
Gönlüm çocukluğumda sevdaya tutulmuştu.
Müstağrak-ı feyz-i-ruh dildâr idi gönlüm
Gönlüm sevgilinin ruhunun feyziyle kaplı idi.
Her şâm-ı-seher nâlezen olmakta idim ben
Ben, her akşam ve seher vakti inlemekte idim.
Eylerdi serşeğim feveran didelerimden
Gözyaşlarım gözlerimden fışkırırdı.
Hep mihnet ve matemle güzer etti hayatım
Hayatım hep zorluk ve matemle geçti.
Afâka şererpaş idi berk-ı nağmâtım
Nağmelerimin şimşeği ufuklara kıvılcımlar saçardı.
Ahir ben o sevda ile bimâr-ı gam oldum
Ben sonunda o sevda ile üzüntü hastası oldum.
Düştüm yere illetle varaklar gibi soldum
Hastalıkla yere düştüm, yapraklar gibi soldum.
Kuşlar oluyor şimdi mezarımdan navâzen
Şimdi kuşlar mezarımdan ötüyorlar.
Yok kimse beni bir saran efrad-ı beşerden
İnsanlardan beni saran hiç kimse yok.
Etbâh için insanı eder sanki nasihat
İnsanı uyandırmak için sanki nasihat eder…
Kabrimde ziyâpâş olan envâr-ı sükûnet
…Kabrimde ışık saçan sükûnet nurları
Pek dalma ki dünya evi girdab-ı gamdır
Pek dalma ki, dünya evi keder girdabıdır
Nev-i beşerin girdiği yer hâk-i ademdir…
İnsan cinsinin girdiği yer yokluk toprağıdır…
NOT: Bu şiir kitabın aslında bulunmamaktadır. Tarafımızdan ilave edilmiştir.